Karayakup Köyü Tarihi

Anadolu’nun fethedilerek Türkleşmesi-Müslümanlaşması 11.asrın başlarında başlamış olup,14.asrın ortalarında tamamlamıştır. Anadolu’ya ilk gaza seferleri 1018 yılında Çağrı bey kumandasındaki Türkmen birlikleriyle başlamış,sonraları defalarca tekrarlanmış olmakla birlikte fazla ileriye gidememiştir.Ancak, 1071 Malazgirt meydan muharebesi sonucunda Anadolu’nun kapıları Türkistan, Horasan, Azerbaycan vs. yerlerden gelen Oğuz- Türkmen boylarına mensup göçebeler tarafından doldurulmuşlardı. Yaklaşık 4,5 asır süren bu göçler sonucunda bu ülke Müslümanların-Türkün vatanı hanine gelmiştir. Türklerin Anadolu’ya yoğun olarak gelişlerinin ikinci dalgası 13. yüzyılın ilk yarısında Moğol işgali sonucu Türklerin topraklarından koparak Anadolu’ya gelişleriyle gerçekleşmiştir.Anadolu’ya gelen Oğuz-Türkmen boyları burada küçük gruplar halinde iskan edindiler Türkmenlerin ilk iskanları Selçuklular döneminde gerçekleşmiştir. Karayakup Gazi hazretleri de muhtemelen horasan bölgesinden Moğol akınları nedeniyle 13. yüzyılın başlarında Anadolu’ya gelen Horasan erenlerinden bir kişidir. Kendisi İslam’ın ilk yıllarında Horasan bölgesinde hem ticaret, hem de tebliğ için girişen Müslümanların soyundandır. Kara lakabını alması da kendisinin Arap kökenli ve esmer tene sahip bir kişi olmasından kaynaklanmaktadır ki o tarihlerde bu kişilere Arap manasına Kara sıfatı kullanılıyordu.Nitekim Hz. Ebubekir sıdık(RA)’nın soyundan olduğu Osmanlı Arşivleri kayıtları arasında bununan 255 numaralı ve 1547 tarihli Tapu Tahrir Defterinin 146 sayfasında şöyle geçmektedir. Zaviye-i Karayakup, bermucebi atik, halen Hazreti Ebubekir R.A. neslinden. Yeni Osmanlı Arşivinde 37 numaralı (1493 tarihli) Tapu Tahrir Defteri’nin 862, sayfasında işe söyle geçmektedir; Karye-i Karayakup, vakf-ı zaviye-i Karayakup der uhde-yi Derviş Mehmet(yani; Derviş Mehmet’e dirlik olarak verilmiş olan Karayakup zaviyesine bağlı Karayakup köyü). Ayrıca Tapu Tahrir Defterlerinde Karayakup Zaviyesi’ne bağlı olup vergisini buraya veren başka köy ve mezralarda olduğunu görmekteyiz ki,bu köyler şunlardır; Karye-i Bözürük(Büyük köy),Karye-i Vank((vanik köyü)Karye-i Zuvar (zuvar köyü)Karye-i Saruca(Sarıca köy)Karye-i Yügür(Yüğer köyü),Karye-i Gümüşğün (Gümüşgün köyü) Karye-i Nimker(nimker köyü) Malikane vakıf, Zaviye-i Karayakup, bermucebi atik,halen Hazireti Ebubekir R.A. neslinden Liva-yi Karahisar. Şeyh-i eren-i Karayakup Gazi tasarrufu zaviye-i Karayakup İki baştan Defteri Atik zamanına değin vakf iken mezbure tımara verdiği . Paye-i serir-alaya arz olundukta kıbeli-ş’şah-ı alempenahiden divanisi dahi zaviye-i mezbureye vakfı kayıt olunması kadimden emir olundu. Hükmü şerifi ali şan irat olunmağın ber-muceb-i emr-i şerifi divanisi dahi kayt olunup, iki yandan sebt olundu. Haliyen mescit der tasarrufu Mevlana Ahmet veled-i Pir Mehmet beratı sultani (Padişah’ ın beratıyla gelirleri Karayakup köyü camisine verilmek şartıyla Mevlana Ahmet oğlu Pir Mehmet’e verilmiştir.) Karye-i Horzav-ı bala(Yukarı Horzav köyü), Karye-i Horzav-i zir (Aşağı Horzav köyü) karye-i Ağıl (Ağıl köyü) Karye-i İmur (imur köyü)Karye-i Yurtpınarı ( yurtpınarı köyü ) Karye-i Tankuş ( tankuş köyü)ve Karayakup zaviyesinde de zaviyenin evkafından olduğu yazılı olup Seydi Ahmet’in tımarı olan Dimeker Köyü. Bu tarihlerde yani 1493 tarihinde Karayakup köyünde 7 hane oturmaktadır ki bunlar şu kişilerden oluşmaktadır.

1)      Derviş İsa                                                                       

2)      Derviş şeyh Ahmet

3)      Ahmet oğlu Bodur

4)      Şeyh İvaz

5)      Ali oğlu Namalum

6)      Diğer Ali

7)      Hasan oğlu Ali

Bu şahıslar vergi nüfusuna tabi aile reislerini göstermektedir ve bu aileler Karayakup’a devlet tarafından vakfedilen zaviyeye ait toprakları ekip biçmekteler ve karşılığında da zaviyeye 1000 kuruş vergi vermektedirler. Daha sonraki yıllarda tutulan 255 no’lu Tapu Tahrir Defteri (1547 tarihli kayıtlarındaki 145 ve 146 no’lu sayfalarda ise Karayakup köyü Pir Mehmet’in oğlu Ahmet Şeyh uhdesinde olup 18 hane halkından oluşmakta olup şöyle yazılmaktadır. Karayakup Köyü diğer adı Buka’dır.Deveci isimli bir mezrası vardır.halen münhal olan Karayakup zaviyesi vakfı Pir Mehmet oğlu Ahmet Şeyh’in üzerine kayıtlıdır.Karayakup’un evladı Sultani beratı sahibi olup Divani Atik’te kayıtlıdır. Karayakup’un evlatları ekip biçtikleri yerlerin vergisini verirler.Şu hanelerden oluşurlar.

İmam

1-Pir Ahmet oğlu İbrahim

2-Pir Ahmet oğlu Süleyman

3-Halil oğlu Hasan

4-Halil oğlu Hüseyin

5-İlyas oğlu Ali

6-Mahmut oğlu Cafer

7-Kara şeyh oğlu Maksut

8-Veli şeyh oğlu Osman

9-Şeyh Ahmet oğlu Mehmet

10- “          ”    Salih

11- “          ”    Musa

12- “          ”    Latif

13- “          ”     Abdüssamed

14-Şeyh bey oğlu şeyh bey

15-Şeyh Mehmet oğlu Yusuf

16-Yusuf oğlu Abdurrahman

17- “          ”     Abdülkerim

18- “          ”      Abdulmennan  

Deveci mezrasında ise şu haneler bulunmaktadır.  

1.  Seydi oğlu Yakup çift ve çubuk sahibidir.

 2.  Cura oğlu Piri                        “       ”

3.  Hasan oğlu İbrahim Fakı         ”       ”

4.  Onun oğlu Ali                         ”       ”

 5. Pir Ali Pir veli                           “       ”

6. Hüseyin oğlu Hamit                   “       ”

7. Maksut oğlu Yakup                  “        ”

 8 Pir Ahmet oğlu Sevindik            “        ”

9. Sevindik oğlu Güvendik Bekar                                                                                         

10. Şehvere oğlu Veli çift ve çubuk sahibidir

11. Onun kardeşi Nebi Bekar

12. Mehmet oğlu Muzaffer çift ve çubuk sahibi

13. Ahmet oğlu Mehmet      “            ”

14. Mahmut oğlu Bilmiş       “            ”

15.Sevindik biraderi Avunduk bekar

16.  Onun kardeşi Mehmet   ”           “

17. Ahmet oğlu Emir             ”           “

1255 (miladi 1839) tarihinde 2.Mahmut’un ölümü üzerine tahta çıkan sultan Abdülmecit’in tahta çıkmasıyla ferman ve beratların yenilenmesi neticesinde verilen beratta ise şu hususlar yazılmaktadır. Binikiyüzellibeş (1839) senesi Rebiu’l ahirinin 19. günü taht-ı ali üzere cülusu hümayunu meymenet-makrun vaki olup, umum en tecdidi berat olunmak fermanım olmağın binaen aleyh dir ki Nezaret-i evkaf-ı hümayun-u mülukanemden Kara hisarı şarkide Suşehri nahiyesinde Karayakup karyesinde Hazret-i Ebubekir es sıddık (R.A)neslinden Karayakup mezrası vakfı’nın ber vechi meşru ata mezra adarlık hissedarlığına mutasarrıf undan olan evlad-ı vakıftan tevki-i refi-i ş’şan-ı hakani es-seyyid numan,es-seyyid Hüseyin,seyyid Ahmet ve seyyid Hasan zide salahuhüm yedlerinde olan atik beratı der aliyyeme getirip tecdidin rica etmeleriyle haklarında mezid-i inayeti padişaha nem zuhura gelip atik beratları mücebince tarihi mezbureden itibaren müceddeden bu berat-ı şerefimi verdim.ve buyurdum ki;merkumun es-seyyid Numan, es-seyyid Hüseyin seyyid Ahmet ve seyyid Hasan zide salahühum uslub-u sabık üzre hissedarlık-ı mezbure ber veçhi meşru ata mutasarrıf un olup eday-ı hizmet eylediklerinden sonra iş bu berat-ı alişanıma mugayir hissedarlıklar ile taraf-ı aherden hiç fert mani ve mezahim olmayıp,dahl ve taarruz kılmayasuz.Şöyle bilesiz;alameti şerifeme itimat kılalar.Tahriren;1260 cemaziye’l evvel 15. Özeti: 1839 yılında tahta oturmamla birlikte bütün beratların yenilenmesi emrim neticesinde;Vakıflar idaresine bağlı Karahisar-ı şarkide Suşehri nahiyesi Karayakup köyü’nde Hz.Ebubekir soyundan olup Karayakup mezrası’nı kullanmakta olan Seyit Numan,Seyit Hüseyin,Seyit Ahmet ve Seyit Hasan ellerinde olan eski beratımı İstanbul’a getirip yenilenmesini rica etmişler ve benimde bu kişiler hakkında ikramda bulunmam neticesinde bu günden itibaren ellerinde bulunan eski beratlarını yeniledim ve şöyle buyurdum;es-seyyid Numan,es-seyyid Hüseyin,seyyid Ahmet ve seyyid Hasan eskiden olduğu gibi bu mezrayı kullanacaklar ve hizmetlerine devam edeceklerdir.Dışarıdan hiç kimse benim verdiğim bu berata aykırı davranmayacak,bu kişilere hiçbir şekilde mani olmayacaklardır ve alameti şerifeme güveneceklerdir. Bu beratta görüldüğü gibi Karayakup Gazi evladına mezra adarlık olarak verilen bu toprakların kullanım hakkı Karayakup’un evlatlarının olup hayrı ve dini hizmetlerin karşılığı olarak verilmiştir.Ayrıca çevreden kişilerin de bu topraklara herhangi bir müdahalenin olmaması için padişah tembihte bulunmaktadır.    Yine Osmanlı Arşivi kayıtları içerisinde bulunan ve köylerin vergiye tabi haneleri ve hane reislerini gösteren Temettuat Defterleri İçerisinde bulunan Karayakup köyü defterinde ise 19 hane kayıtlı olarak görünmektedir ki Hane reislerinin isimleri şu şekilde sıralanmaktadır.

1)      Hatip oğlu Süleyman

2)      Halil Esbiha oğlu Mehmet

3)      Bal oğlu satılmış

4)      Deli Hüseyin oğlu Ömer

5)      Deli Hüseyin oğlu Salih

6)      Fazlının oğlu Osman

 7)      Müezzin oğlu İbrahim

 8)      Maraz oğlu Mustafa

9)      Delikeşli oğlu Veli

10)  Genç Mehmet oğlu İbrahim

11)  Tandır oğlu Osman

12)  Karabekir oğlu Mustafa

13)  Delikişi oğlu Veli

14)  Kişi oğlu Abdullah

15)  Delikişi oğlu Mahmut

16)  Karnıkara oğlu Hüseyin

17)  Deliemir oğlu Ahmet

18)  Balhasan oğlu Hüseyin

19)  Selim oğlu Molla Halil

Gölova ilçesinin en büyük ve eski köylerindendir. Gölova’nın 8 km. doğusunda, asfalt üzerindedir. 103 hane ve 400’ü bulan nüfusuyla yerleşik insanın en çok olduğu köydür. Köyün, birisi merkez dışında olmak üzere 4 mahallesi  vardır. Kuzeyden güneye inen derelerin ayırdığı mahallelerin en büyüğü, aynı zamanda en eski yerleşim yeri olan sahadır. Karayakup Köyü’nün  ( Köyün eski adı BUKA’dır ) kurulması ile ilgili çeşitli belge ve bilgilere rastlanmaktadır. Bunlardan 1255 tarihli bir mahkeme ilamındada belirtildiği gibi köyün ilk kurucularından Şeyh Gazi Karayakup’un Peygamber sülalesinden, Hz. Ebubekir’in temiz evlatlarından ve şerefli kadı Sülalesi’nden geldiğidir. Karayakup Veli adına bir vakfın kurulduğu ve bu köy ve çevresinin bu vakfın malı kabul edilerek vergi (öşür) lerin bu vakfa toplanarak köydeki ve çevredeki insanların iaşe ve ihatalarının bu vakıf vasıtasıyla karşılandığı Doğu Karahisar Kadılığı’nın ilamında belirtilmiştir. Köyün kuruluşunun ilk İslam dönemlerine kadar dayandığını Selçuklular zamanında bu havalenin Türklerin eline geçmesinden sonra köyün kurulduğunu görmekteyiz. Köyün ilk kuruluş yeri ile ilgili olarak yine çeşitli belgelerde belirtildiği gibi burada değil de türbenin olduğu sahada kurulmuş olduğudur. 7 hane olarak kurulan köyün, Şeyh Gazi Karaya kup ve kardeşleri ile onların çocuklarının yaşadığı bir köy olduğu belirtilmektedir. Daha sonraki dönemlerde ulaşımın zorluğu ve yönetimin bu sahada zor olması nedeniyle aşağı köye inilmiştir. Yukarı köydeki ilk yerleşimin izlerini bugün de görmek mümkündür.      Osmanlı döneminde de Karayakup köyü dirlik merkezi olarak devam etmiştir. Çevre köylerin vergisini toplama karşılığında asker besleyen köy, önemli bir merkez durumundadır. Daha sonra nahiye olacak Gölova (Ağvanis) bile ilk dönemlerde Karayakup’a bağlıdır. Ancak 1850’den sonra Gölova’nın merkezî bir yer olması sonucu Karayakup’un vakıf ve şeyhlik özellikleri korunarak Gölova’ya bağlandığını görmekteyiz.Bu tarihi misyonu ve önemini köy bugün de korumaktadır. Nitekim ilçedeki en eski okul, sağlık ocağı ve bir zamanlar karakol bu köyde bulunmaktadır. Yine en fazla nüfus bu köyde kışlamaktadır. Yazın da geri dönüşte bu köy başta gelmektedir. Şehirle düzenli otobüs seferleri çeşitli dönemlerde hep Karayakup bağlantılı yapılmıştır.45.000 dekar tarım arazisiyle Gölova’da en başta gelen köydür. Ancak bu kadar geniş sahanın ancak 100 dekar gibi çok az bir kısmı sulanabilmektedir. İnsan eksen yetişir diye tabir olunan toprakların tek meselesi sudur. Ancak Gölova barajından sulama yapılabilmesi için etüt çalışmalarına başlanmıştır. Bu gerçekleşirse arazinin yarıdan daha fazlası sulanabilecektir. Bu da köyün ve ilçenin tarımını önemli ölçüde etkileyecektir.        

Çeşitli tarım ürünleri yanında hayvancılık da önemlidir. Yerli sığırcılık yanında zirai üretime de geçilmiştir. Modern ahırlarda sığır üretimine geçilmiştir.Ancak bir zamanlar 4000 5000 baş koyun bulunurken Şimdilerde hiç koyun bulunmamaktadır.bugün sığır cinsi hayvanlarda 800-900 gibi çok düşük seviyelere inmiştir.